Avukatlık zor meslek

Avukatlık zor meslek. Hukuk zor bir disiplin. Her bir bahis yeni bir uzmanlık gerektiriyor. Hukuk değişiyor, her değişim yeniden uzmanlık gerektiriyor. Ayrıntılar, olasılıklar, düzenlemeler, içtihatlar, kararlar, görüşler… Her bir bahis için ayrı ayrı… Yüzlerce bahis, binlerce, on binlerce, yüz binlerce sorun… Kütüphaneler dolusu kaynak… Öğrenilecekler hiçbir zaman bitmiyor.

Hukukun yanında, hukukun uygulamasında da uzmanlık gerekiyor. Adliyeler, mahkemeler, kalemler, idareler, daireler… Avukatın başarısı, buralarda işlerin nasıl yürüdüğünü bilmesine ve buralarda etkin olmasına da bağlı. Bu noktada avukatlık, hukuk bilgisi ve hukuki düşünce yeteneğinden başka meziyetler de istemeye başlıyor sizden.

Bu kadarla da kalmıyor ama. Bunca emeğin sonunda ulaştığınız ve korumak için emek sarfetmeye devam ettiğiniz görece yetkinliğinizi değerlendirememek, pratik “başarı”lara varamamak da var işin ucunda, olasılıklar arasında. Bu sanırım az meslekte vardır. Yetkinliğe erişmek herhalde çoğu meslekte yeterlidir. Oysa avukatlıkta, elde etmek ne kadar güç olsa da, ne kadar alınteri, ne kadar sabır ve emek istese de, elde edilen bilgi ve deneyim “başarılı bir avukat” olmak için kafi gelmiyor. “Müvekkil” de edinmeniz gerekiyor ki bu, tamamen ayrı bir konu. Hukuki uzmanlık müvekkil sağlamıyor. Müvekkil edinebilmek için hukukla ilgisi olmayan başka uzmanlıklar, ya da biraz şanslı olmak gerekiyor.

Öte yandan, haklıyı hakkına kavuşturma mücadelesi, asil ve kutsal bir dava… Avukatlık adaletin tecelli etmesine çalışma fırsatı sağlıyor insana. Bunun için büyük müvekkiller, büyük paralar için çalışmak zorunda da değil avukat çoğu zaman. Adaletin küçüğü yok.

Avukatlık zor meslek. Çok güzel ama çok zor bir meslek.

Bir yorum bırakınız